Alabildiğine yeşil ormanlar, rengarenk çiçekler, coşkun şelaleler, heybetli yüksek dağlar, sarı bozkırlar, engin denizler ve sayamadığımız daha pekçok güzellik Allah’ın insanlar için yarattığı eşsiz eserlerdir. Bütün bu güzel nimetler insanların hizmetine sunulmuş ve şükretmelerine vesile kılınmıştır. Fakat insanı şükretmekten alıkoyan, sürekli boş ve asılsız vaatlerle onu kandırıp Allah’a isyan ettirmeye çalışan büyük bir düşmanı vardır. Bu düşman onun hem bu dünyada hem de ahirette sıkıntılı bir hayat geçirmesini isteyen ve bunun için harcadığı çabayı kıyamete kadar aralıksız olarak sürdürecek olan bir düşmandır. Her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş bu düşman, insana pisliği, kötülüğü, acımasızlığı, ahlaksızlığı makul göstermeye, bunların var olduğu bir ortamı meşru kılmaya çalışır. Bu amaçla kendisine, içinde bütün sapkın fikirlerinin bulunduğu tehlikeli bir öğreti oluşturmuştur. İşte bu azılı düşman, Allah’ın huzurundan kovulmuş olan şeytandır. Onun kanlı ve tehlikeli öğretisi ise Satanizm’dir.

Alabildiğine yeşil ormanlar, rengarenk çiçekler, coşkun şelaleler, heybetli yüksek dağlar, sarı bozkırlar, engin denizler ve sayamadığımız daha pekçok güzellik Allah’ın insanlar için yarattığı eşsiz eserlerdir. Bütün bu güzel nimetler insanların hizmetine sunulmuş ve şükretmelerine vesile kılınmıştır. Fakat insanı şükretmekten alıkoyan, sürekli boş ve asılsız vaatlerle onu kandırıp Allah’a isyan ettirmeye çalışan büyük bir düşmanı vardır. Bu düşman onun hem bu dünyada hem de ahirette sıkıntılı bir hayat geçirmesini isteyen ve bunun için harcadığı çabayı kıyamete kadar aralıksız olarak sürdürecek olan bir düşmandır. Her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş bu düşman, insana pisliği, kötülüğü, acımasızlığı, ahlaksızlığı makul göstermeye, bunların var olduğu bir ortamı meşru kılmaya çalışır. Bu amaçla kendisine, içinde bütün sapkın fikirlerinin bulunduğu tehlikeli bir öğreti oluşturmuştur. İşte bu azılı düşman, Allah’ın huzurundan kovulmuş olan şeytandır. Onun kanlı ve tehlikeli öğretisi ise Satanizm’dir.

Alabildiğine yeşil ormanlar, rengarenk çiçekler, coşkun şelaleler, heybetli yüksek dağlar, sarı bozkırlar, engin denizler ve sayamadığımız daha pekçok güzellik Allah’ın insanlar için yarattığı eşsiz eserlerdir. Bütün bu güzel nimetler insanların hizmetine sunulmuş ve şükretmelerine vesile kılınmıştır. Fakat insanı şükretmekten alıkoyan, sürekli boş ve asılsız vaatlerle onu kandırıp Allah’a isyan ettirmeye çalışan büyük bir düşmanı vardır. Bu düşman onun hem bu dünyada hem de ahirette sıkıntılı bir hayat geçirmesini isteyen ve bunun için harcadığı çabayı kıyamete kadar aralıksız olarak sürdürecek olan bir düşmandır. Her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş bu düşman, insana pisliği, kötülüğü, acımasızlığı, ahlaksızlığı makul göstermeye, bunların var olduğu bir ortamı meşru kılmaya çalışır. Bu amaçla kendisine, içinde bütün sapkın fikirlerinin bulunduğu tehlikeli bir öğreti oluşturmuştur. İşte bu azılı düşman, Allah’ın huzurundan kovulmuş olan şeytandır. Onun kanlı ve tehlikeli öğretisi ise Satanizm’dir.

Alabildiğine yeşil ormanlar, rengarenk çiçekler, coşkun şelaleler, heybetli yüksek dağlar, sarı bozkırlar, engin denizler ve sayamadığımız daha pekçok güzellik Allah’ın insanlar için yarattığı eşsiz eserlerdir. Bütün bu güzel nimetler insanların hizmetine sunulmuş ve şükretmelerine vesile kılınmıştır. Fakat insanı şükretmekten alıkoyan, sürekli boş ve asılsız vaatlerle onu kandırıp Allah’a isyan ettirmeye çalışan büyük bir düşmanı vardır. Bu düşman onun hem bu dünyada hem de ahirette sıkıntılı bir hayat geçirmesini isteyen ve bunun için harcadığı çabayı kıyamete kadar aralıksız olarak sürdürecek olan bir düşmandır. Her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş bu düşman, insana pisliği, kötülüğü, acımasızlığı, ahlaksızlığı makul göstermeye, bunların var olduğu bir ortamı meşru kılmaya çalışır. Bu amaçla kendisine, içinde bütün sapkın fikirlerinin bulunduğu tehlikeli bir öğreti oluşturmuştur. İşte bu azılı düşman, Allah’ın huzurundan kovulmuş olan şeytandır. Onun kanlı ve tehlikeli öğretisi ise Satanizm’dir.

Alabildiğine yeşil ormanlar, rengarenk çiçekler, coşkun şelaleler, heybetli yüksek dağlar, sarı bozkırlar, engin denizler ve sayamadığımız daha pekçok güzellik Allah’ın insanlar için yarattığı eşsiz eserlerdir. Bütün bu güzel nimetler insanların hizmetine sunulmuş ve şükretmelerine vesile kılınmıştır. Fakat insanı şükretmekten alıkoyan, sürekli boş ve asılsız vaatlerle onu kandırıp Allah’a isyan ettirmeye çalışan büyük bir düşmanı vardır. Bu düşman onun hem bu dünyada hem de ahirette sıkıntılı bir hayat geçirmesini isteyen ve bunun için harcadığı çabayı kıyamete kadar aralıksız olarak sürdürecek olan bir düşmandır. Her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş bu düşman, insana pisliği, kötülüğü, acımasızlığı, ahlaksızlığı makul göstermeye, bunların var olduğu bir ortamı meşru kılmaya çalışır. Bu amaçla kendisine, içinde bütün sapkın fikirlerinin bulunduğu tehlikeli bir öğreti oluşturmuştur. İşte bu azılı düşman, Allah’ın huzurundan kovulmuş olan şeytandır. Onun kanlı ve tehlikeli öğretisi ise Satanizm’dir.

Alabildiğine yeşil ormanlar, rengarenk çiçekler, coşkun şelaleler, heybetli yüksek dağlar, sarı bozkırlar, engin denizler ve sayamadığımız daha pekçok güzellik Allah’ın insanlar için yarattığı eşsiz eserlerdir. Bütün bu güzel nimetler insanların hizmetine sunulmuş ve şükretmelerine vesile kılınmıştır. Fakat insanı şükretmekten alıkoyan, sürekli boş ve asılsız vaatlerle onu kandırıp Allah’a isyan ettirmeye çalışan büyük bir düşmanı vardır. Bu düşman onun hem bu dünyada hem de ahirette sıkıntılı bir hayat geçirmesini isteyen ve bunun için harcadığı çabayı kıyamete kadar aralıksız olarak sürdürecek olan bir düşmandır. Her türlü hayırla ilişkisi kesilmiş bu düşman, insana pisliği, kötülüğü, acımasızlığı, ahlaksızlığı makul göstermeye, bunların var olduğu bir ortamı meşru kılmaya çalışır. Bu amaçla kendisine, içinde bütün sapkın fikirlerinin bulunduğu tehlikeli bir öğreti oluşturmuştur. İşte bu azılı düşman, Allah’ın huzurundan kovulmuş olan şeytandır. Onun kanlı ve tehlikeli öğretisi ise Satanizm’dir.

Müzik Klip söz ve müzik - Özgün Totoş

Protestan Kilisesi'nde Ayhan adlı bir adam kilise hizmetinde görev almaktadır. Kilisede yaptığı hizmet tapınma liderliğidir. Ancak asıl işi çöp tenekelerinden çöp toplamaktır. Bu sayede hayatını sürdürür. "Bir duayla yaşamak" adlı bu belgesel, Ayhan'ın hayatındaki bu iki farklı olgunun nasıl bir arada olduğunu sizlere sunuyor. NOT: Bu belgeselde öyküye ve kişilere hiç bir şekilde kurgusal olarak müdahale edilmemiştir. Kişilerin röpörtajları ve Ayhan'ın hayatı tamamiyle gerçektir. İLETİŞİM: Belgesel hakkında sorusu ya da fikri olanlar tulmirgmail**** adresine mail atabilir. İSTEK: İsteyen kişilere bu belgesel elden ya da adrese teslim edilebilir. Aynı mail adresinden bu isteğinizi iletebilirsiniz. Yakında İngilizce altyazı seçeneği ile paylaşıma sunulacak. Eğer İngilizce altyazı seçeneği ile isterseniz lütfen belirtin. Esenlik sizler ile olsun, iyi seyirler.